Bize Ulaşın: +90 555 015 51 61
 

ACENTENİN YETKİ VE SORUMLULUKLARI

Av. Muhammet Kemal ÖZTÜRK

Makalenin son güncellenme tarihi: 29/04/2020

Türk Ticaret Kanunu’nun 102’inci maddesine göre, ticari mümessil, ticari vekil, satış memuru veya işletmenin çalışanı gibi işletmeye bağlı bir hukuki konuma sahip olmaksızın, bir sözleşmeye dayanarak, belirli bir yer veya bölge içinde sürekli olarak ticari bir işletmeyi ilgilendiren sözleşmelerde aracılık etmeyi veya bunları o tacir adına yapmayı meslek edinen kimseye acente denir.


ACENTENİN YETKİLERİ

Türk Ticaret Kanunu’nun 105’inci maddesine göre, genel olarak, acente, aracılıkta bulunduğu veya yaptığı sözleşmelerle ilgili her türlü ihtar, ihbar ve protesto gibi hakkı koruyan beyanları müvekkili adına yapmaya ve bunları kabule yetkilidir.

Bu sözleşmelerden doğacak uyuşmazlıklardan dolayı acente, müvekkili adına dava açabileceği gibi, kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabilir.

Yabancı tacirler adına acentelik yapanlar hakkındaki sözleşmelerde yer alan, bu hükme aykırı şartlar geçersizdir.

Acentelerin ad ve hesabına hareket ettikleri kişilere karşı Türkiye’de açılacak olan davalar sonucunda alınan kararlar acentelere uygulanamaz.

Fakat, özel ve yazılı yetki gerektiren haller de vardır.

 

ACENTENİN BORÇLARI

Türk Ticaret Kanunu’nun 109’uncu maddesine göre, genel olarak, acente, sözleşme uyarınca kendisine bırakılan bölge ve ticaret dalı içinde, müvekkilinin işlerini görmekle ve menfaatlerini korumakla yükümlüdür.

Acente, kusursuz olduğunu ispat etmediği takdirde özellikle, müvekkili hesabına saklamakta olduğu malın veya eşyanın uğradığı hasarlardan sorumludur.

Bunların yanı sıra, haber verme yükümlülüğü, önlemler, ödeme borcu gibi acentenin borçları bulunmaktadır.

 

ACENTENİN HAKLARI

Türk Ticaret Kanunu’nun 113 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.

Ücret hakkına baktığımızda, ücrete hak kazandıran işlemleri ele almak faydalı olacaktır.

Acente, acentelik ilişkisinin devamı süresince kendi çabasıyla veya aynı nitelikteki işlemler için kazandırdığı üçüncü kişilerle kurulan işlemler için ücret isteyebilir. Bu ücret hakkı, üçüncü fıkra uyarınca önceki acenteye ait olduğu hâlde ve ölçüde doğmaz.

Acenteye belli bir bölge veya müşteri çevresi bırakılmışsa, acente, acentelik ilişkisinin devamı süresince bu bölgedeki veya çevredeki müşterilerle kendi katkısı olmadan kurulan işlemler için de ücret isteyebilir. Birinci fıkranın ikinci cümlesi burada da uygulanır.

Acentelik ilişkisinin bitmesinden sonra kurulan işlemler için acente;

a) İşleme aracılık etmişse veya işlemin yapılmasının kendi çabasına bağlanabileceği ölçüde işlemi hazırlamış ve işlem de acentelik ilişkisinin bitmesinden sonra uygun bir süre içinde kurulmuşsa,

b) Birinci veya ikinci fıkraların birinci cümleleri uyarınca ücret istenebilecek bir işleme ilişkin olarak üçüncü kişinin icabı, acentelik ilişkisinin sona ermesinden önce acenteye veya müvekkile ulaşmışsa, ücret isteyebilir. Bu ücretin, hâl ve şartlara göre paylaşılması hakkaniyet gereği ise, sonraki acente de uygun bir pay alır.

Acente, ayrıca, müvekkilinin talimatına uygun olarak tahsil ettiği paralar için de tahsil komisyonu isteyebilir.

Ayrıca, acente ücret hakkından başka birçok hakkı daha sahiptir.

 

MÜVEKKİLİN BORÇLARI

Türk Ticaret Kanunu’nun 120’inci maddesine göre, müvekkil, acenteye;

a) Mallarla ilgili belgeleri vermek,

b) Acentelik sözleşmesinin yerine getirilmesi için gerekli olan hususları ve özellikle iş hacminin acentenin normalde bekleyebileceğinden önemli surette düşük olabileceğini bildirmek,

c) Acentenin yaptığı işleri kabul edip etmediğini ya da yerine getirilmediğini uygun bir süre içinde bildirmek,

d) Acentenin istemeye hak kazandığı ücreti ödemek,

e) Ücret, avans ve olağanüstü giderler hakkında 20’inci madde hükümlerine göre faiz ödemek, zorundadır.

Bu maddeye aykırı şartlar, acentenin aleyhine olduğu ölçüde, geçersizdir.

 

ACENTELİK SÖZLEŞMESİNİN SONA ERMESİ

Türk Ticaret Kanunu’nun 121’inci maddesine göre, belirsiz bir süre için yapılmış olan acentelik sözleşmesini, taraflardan her biri üç ay önceden ihbarda bulunmak şartıyla feshedebilir.

Sözleşme belirli bir süre için yapılmış olsa bile haklı sebeplerden dolayı her zaman fesih olunabilir.

Ayrıca, bunlara ek olarak acentelik sözleşmesinin sona ermesi için birçok sebep daha vardır.

Sözleşmenin sona ermesi ile birlikte, hem sözleşmenin tarafları açısından hem de ilgilileri açısından çeşitli haklar ve yükümlülükler ortaya çıkabilir.

Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen, bir yönü ile de Türk Borçlar Kanun’undaki borç ilişkilerini düzenleyen genel hükümlere tabi olan “Acentelik Sözleşmeleri” içerdikleri haklar ve borçlar bakımından tarafları bağlar. Türk Ticaret Kanunu’nda ve Türk Borçlar Kanunu'nda kamu düzenine  aykırı olmayan ve emredici hükümlere aykırılık içermeyen hususlarda sözleşmenin tarafları sözleşmeye özel hükümler koyabilecekleri ve bu özel hükümlerin de tarafları bağlayıcı sonuçlar doğuracağı dikkate alındığında, sözleşme içeriğinin, şartlarının belirlenmesi ve düzenlenmesinde hata veya eksiklik yapılması neticesinde telafisi mümkün olmayan zararlar ortaya çıkacaktır. Bu nedenle “Acentelik Sözleşmesi”nin düzenlenmesi aşamasında konusunda deneyimli uzman bir avukattan hukuki yardım alınması önem arz etmektedir.

Siz de hukuki sorunlarınızla ilgili olarak ÖZTÜRK HUKUK & DANIŞMANLIK BÜROSU’nun alanında uzman avukatlarına, telefonla iletişime geçerek, e-mail veya 0555 015 51 61 numaralı telefon üzerinden WhatsApp üzerinden yazışma ile veya hukuk büromuza gelerek yüz yüze görüşme yaparak danışabilirsiniz.

Web Sitesi Hukuki Uyarı Metni
Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar bilgilendirme amaçlıdır. Reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde algılanmamalı ve yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir. Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.